HANİMİŞ MİRAS?

Nerdesin?  Onlarca 'kız sen nerdesin?' mailim birkaç tanede  'nereye kayboldun' yorumum var yazılarımın altında. Demek ki m...

19 Eylül 2015 Cumartesi

Facebook Kullanım Talimatnamesi

Dünyanın başına gelen en kötü şey, Hitler ve Stalinin aynı dönemde doğup, siyasete atılıp, üstüne bir de askeri kariyer yapmasıdır bence. Nihayetinde iki acımasız despot güç, birbirlerini yeyip bitirirken, bütün dünya kasıp kavrulmuş. Bir kısmımıza bu acıyı yaşamak kalmış, diğer kısmımıza ise bunları duyup, dünyanın acımasızlığı yüzünden savunma mekanizması geliştirmek. 

Türkiyenin başına gelen en kötü şey ise, Mark Zuckenberg in Facebook u Türkiye ye açmasıdır.
Tamam ikisini aynı kefeye nasıl koydun diyeceksiniz ama Türk insanının egosunu bu kadar gereksiz yere tatmin edebilmesi, ilerleyen dönemler için, yeni megolomanlar yarattığında bu sözü gururla heryerde paylaşabilmemi sağlayacak. Siyasetçiler değişecek, savaşlar çıkacak, afetler olacak. Her zaman ki gibi hepsi gelip geçecek ama biz facebook un insanı insanlıktan çıkaran olanakları ile yetişmiş bir toplum olacağız.


Bende kullanıyorum. Tabi ki karşı değilim. Silahlarda lazım dünyaya, tek yapmamız gerek doğru kullanmak.

Bu kadar ciddiyet yeter. facebooka bir kullanma kılavuzu konmalı. Arkadaşlardan kopmamak. Güzel anları tarihleriyle paylaşmak, depolamak. Hadi gel ben burdayım demekten çıkalı çok oldu bu olay.


Dünyadaki herkes şerefsiz, ben birtaneyim: Ben bunu okuduğumda şahsen üstüme alınmıyorum. Eminim kimse alınmıyordur. Genellikle en az iki mısradan oluşan özlü sözlerle yazılır bu klişe. Okuyan hiç kimsede lan bana şerefsiz dedi demez. Ya da bak tek düzgün insan buymuş hiç demez. Yazan da yazarken niye diğerlerimizden farklı olduğunu yazamaz zaten. Kafasına koyduğu tekşey kendisinin çok dürüst olduğudur. Neden? Niye? Bilinmez. Ki kişi kendinden bilir işi. Genelde yazanında, yazdıkları gibi şerefsiz görülme korkusu vardır. Bunu sansürlemeye çalışır. Farkına varmaz.

Beyza evde sıkılırsa: Anladık. O yüzü beğeniyorsun. Ama sıkıldım da çektim olayı bitsin artık. Çek selfileri, ver aslında ben çok güzelim bir de bu açıdan bakın mesajını. Sıkıldım da çektim, ondan değil demeye getir. Yaaa bi sktir.




Artık üçümüz varız: Ben, keyfim ve kahyası: Bunu söyleyen kimsenin (ki hemen herkesin profilinde var), diğer insanlardan koptuğunu görmedim. Medeniyet kurulduğundan beri, hatta daha da öncesi, sosyal varlıklarız. Doğamız bu. Amacın ne? Kimi hava atmaya çalışıyorsun.





Allahını seviyorsan, paylaş: Alttaki resimde de genelde Allah yazısı kabe resmi falan olur. Yaradnı sevdiğimizi ıspatlamak için paylaşmamız gereken fotoğraf budur. Yine kime ıspatlamaya çalışıyoruz belli değildir. Kimse de kimsenin dinine olan bağlılığını facebooktaki paylaştığı allah yazısıyla sınamaz. İşin ilginci bu yazıyı hemen herkes paylaşır, cinsel yollarla kendini pazarlayan kadınlarda dahil. Kimse içimdekini bilemez taaam mıı şeklinde de bir savunmaları vardır. E gözüme sokmaya çalışıyıyorsun ama. 

Seni seviyorum armut
Geçenlerde eriği seviyorsan beğen, armudu seviyorsan paylaş fotoğrafını gördüm nutkum tutuldu. Naapıcaksın? Erik hoşafı mı yapacaksın seven herkese. Paylaşınca eline ne geçecek. Hımmm armutları ihraç etmeyelim yurt dışına seveni çokmuş diye bakanlığa mektup mu yazacaksın. seviyorsan al iki kilo otur ye. Yalnız, bu da uyarısı olsun, yazının. Facebook herkesin herşeyi paylaştığı bir site. Yani Allah yazısını yada Kabeyi futursuzca sen paylaşırken, hemen 2 cm üstünde bikinili kızların dans videoları, alkol sofrası resimleri oluyor.  Bunların hepsini aynı kefeye koyup sevaba girmeye çalışıyorsun. Ayrıca birşey ıspatladığında yok. İbadet insanın içten yaptığı birşeydir. Facebook vitrinine koyarak yaptığın sadece gösteriş.

He anladık oradasın
Şimdi şurdayım 10 dk sonra burdayım: Başlık bile saçma oldu demi. Yer bildiriminin amacı. bir mekana oturduğunuzu bildirip, arkadaşlarınıza sinyal vermektir. Hadi en geneli, gittiğiniz yerlerle kendinizi tanıtırsınız. Sevdiğiniz mekanları, görüştüğünüz insanları ki affedilebilir birşeydir. Atıyorum başka bir şehire gitmişsindir. İnsanlar bilir haberi olur burda olmadığının. Nihayetinde insanın tanıtma çabası, dünya varolduğundan beri mevcut. Ama bir insan yarım saatte bir check in yapar mı ya. Şimdi metrodayım. Şimdi şu mahalledeyim. Şimdi yemek yiyorum. Bir açıyorum sayfayı, iyiki bir yere gitmişsin adım adım yazar mı bir insan. Tarkan mısın sen de kamuya açıyorsun kendini. Bir tuvalete gittiğini yazmamış. sayfa bildirimleriyle dolu. E bir banada acı. İyi anladık gittin gezmeye de bu da görgüsüzlüğe giriyor gibi. Kime niye nispet yapıyorsun. Allahtan 300 kişilik listemde 5-10 kişi var bunu yapan. 300 üde yapsa, sayfada başka birşey göremezdim heralde. 

Ortaya laf çaktım: Hadi yaa. Bizde salaktık. Zaten biri atarlandığında ya da bi mesaj vermek isteiğinde ben anlamıyorum ne demek istediğini. Birine gidiyor o mesaj belli. Ama diyelim ki bana geliyor o paylaştığın şey mesaj olarak ve anlıyorum onu ben. Niye? Bana söylemeye götün yemiyor mu. Sorsan, aa ne alaka ben ortaya söyledim dersin. Zaten kimsede kime söylediğini yazmıyor. Kime gidiyor o kadar atarlı söz, gizli mesaj bilmem. Uydularımız, alıcısı belli olmayan, kimseninde üstüne alınmadığı mesaj ve söz dolu. Hava da uçuyorlar atarlar, avare avare. 

Arkamdan konuşanlar: Dünya olarak işimiz gücümüz yok senin arkandan konuşacağız. He harbiden yok. Konuşuyoruz, o zaman bir bok yemişsindir. Buradaki olay sen böyle birşey paylaşınca hiç birimiz üstümüze alınmayacağız. Aaa bizde konuştuk bunun ardından demek artık biz adam değiliz. Beyler çıkarın atın kimlikleri. Çıktık artık insan demeyeceğiz kendimize. Ne diyeceğiz? Hah, su samuru diyelim. Köpek de demiyelim nüfuları çok toplanıp dövmesinler bizi. Bunu paylaşacak yaşa geldiyse, insanoğlunun hep kendini haklı çıkardığını da anlayacak yaştasındır. Kimse kendini aşşağılık olarak görmez sen söyledin diye. Sen kimdirsindir ki? 



Kısaca kendimizi tatmin ettiğimiz bir yer burası. Bir sanatçıyı seven insanlar gruplarda toplansınlar, bir diziyi, müziği. İnsanlar mutluluklarını paylaşsınlar, çoğalsın sevinçleri, örnek olsunlar. Fikir ve düşüncelerini belirtsinler. Özleyenler, uzakta olanlar, arkadaşlarının, akrabalarının yüzlerini görünce mutlu olsunlar.  İlham alsınlar diğer insanlardan. Ortak acıları dile getirelim. birklikte sevinelim, birbirimizin adına mutlu olalım diye var bu olay. birbirimizin gözünü oymaya çalışalım diye değil. 

Birgün kapatırsam bu yüzden kapatacağım bu facebooku. Twetter daha normal. Yonjanın bile amacı belliydi en azından. Sen niye varsın varsın facebook. Ankarada dayın yoktur, Zalım oy kurban niye doğdun. (ceylan şarkısı)

Bu yazıyı yazarken, herhangi kötü bir amaç gütmedim. Ve bu yazdıklarımın bir kısmını bende yaptım. Sorun insanın yaparken anlamaması. Dışardan nasıl göründüğüMÜZÜ bilin istedim.

Sevgiler...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder